16 Temmuz 2011 Cumartesi

Sevgili günlük,

Kaç sene oldu acaba günlük tutmayalı.
Çocukken arkadaşlara imrenip benim neden günlüğüm yok, bende yazayım diye imrenmiştim.
Öyle kilitli defter alacak param falanda yoktu, basit bir defteri kendimce günlük yapmıştım diye hatırlıyorum.
Evin önündeki parkta sallanırken hiç konuşmadığım ama uzaktan uzağa bakıştığımız için bana göre erkek arkadaşım olan çocuğu yazmam ve o yazıyı abimin okumasıyla bu maceram sona ermişti. J

Tekrar başladık bakalım.
Bu sefer kimseye yakalanmam umarım.

Ama bu sefer bugün bunu yaptık, bunu yedim gibi şeyler olmayacak.
Bu seferki konumuz
İlişkiler.

Anlatacaklarım benim yaşadığım ilişkiler (ilginçlikler-hezimetler) değil tabii ki, sağ olsun arkadaşlarım, çevreden duyduklarımda bana bu konuda yardımcı olacak.
Hepsini nasıl ve ne zaman anlatırım bilmem ama eminim herkesin içinden köşesinden evet yaaa diyeceği şeyler çıkacaktır.
Tabi ben güzel anlatabilirsem.

Ne dersin belki yazdıkça nerelerde hata yapmışsızı daha net görebiliriz.

İnsan ilişkilerin içinde iken objektif olamıyor ve doğru karar veremiyor.

Hele biz kadınlar, ( yani ben ve benim gibi oyundan, hamleden, ilişki içinde stratejilerden anlamayan, sadece hissettiği için, hissettiği gibi yaşayan, yanında olmak istiyorsa yanında olan, sesini duymak istiyorsa sesini duyan, onunla iken ne mutlu ediyorsa onu yapan, saklamayan kadınlar) ayakları yerden kesilince suratlarındaki salakça gülümsemeleri, kalp çırpıntıları, değişen enerjileri ile kendilerini belli eden kadınlar.

Hataları okuyarak büyümek var belki ufukta J
Göreceğiz bakalım.